UYKU VE UYKU DÖNGÜSÜ, SİRKADİYEN RİTİMLER

 Uyku ve Rüyalar

Gününüzü sona erdirmeye karar verdiğiniz zaman, kendinizi uykuya bırakırsınız ve uyurken de şüphesiz uyku görürsünüz. Hayatınızın üçte biri uykuda geçmektedir, bu süre boyunca kaslarınız “zararsız paralize” durumundadır, beyniniz ise aktivite halindedir. Bu bölüme uyanıklık ve uyku halinin genel biyolojik ritimleriyle başlayacağım. Sonra daha doğrudan bir şekilde uykunun fizyolojisine odaklanacağım. Son olarak, uyku -rüya görme-, sırasında gerçekleşen ana zihinsel aktiviteyi ve rüyaların insan psikolojisinde oynadıkları rolü inceleyeceğim.

Sirkadiyen Ritimler

Doğanın gündüz ve gece ritimlerinden bütün canlılar etkilenmektedir. Vücudumuz sirkadiyen ritim adı verilen bir zaman döngüsüyle uyumlu bir şekilde çalışmaktadır: Uyarılma seviyeleriniz, metabolizmanız, kalp atış hızınız, vücut ısınız ve hormonsal aktiviteleriniz sizin iç saatinize uygun bir şekilde yavaşlar. Çoğunlukla bu aktiviteler gündüz zirvelerine ulaşırlar ve gece biz uyurken en düşük noktalarına vururlar. Hayat şartları sizin biyolojik saatinize uymayabilir. Örneğin gece vardiyalarında çalışan bireyler sirkadiyen ritimleri sekteye uğradığından fiziksel ve bilişsel zorluklar yaşayabilmektedirler. İnsanlar aynı zamanda uzun mesafeli uçuşlarda da sorunlar yaşarlar. Saat dilimleri aşıldığında, uçuş sonrasında insanlar jet lag yaşayabilmektedirler. Bu durumun semptomları bitkinlik, karşı konulamaz uyku isteği ve bunun bir sonucu olarak alışılmadık uyku- uyanma düzenleri yaratabilir. Daha önce jet lag yaşamış iseniz, melatonin hormonu alma tavsiyesiyle de karşılaşmışsınızdır. Melatonin beyinde uyku ve uyanma döngülerini düzenlemeye yardımcı olmaktadır. Genel olarak tavsiye edilen, yolcuların yeni saat dilimlerinde hem uçuş günü hem de dört ila beş gün sonrasında uyku saatlerinde melatonin almalarıdır.

Uyku Döngüsü

Sirkadiyen ritminizin yaklaşık üçte biri uykuya aittir. Uykuya dair bilinen şeylerin çoğu beyin-deki elektriksel aktivitelerle ilgilidir. Uykuyla ilgili metodolojik buluşlar 1937 yılında uykudaki kişinin beyin dalgası aktivitelerini elektroansefalogram (EEG) şeklinde kaydeden teknolojinin bulunmasıyla başlamıştır. EEG kişilerin uyurken veya uyanıkken beyin aktivitelerinde meydana gelen değişiklikleri ölçmek için objektif ve sürekli bir ölçüt olmuştur. EEG sayesinde araştırmacılar beyin dalgalarının uyku esnasında değiştiğini ve de belli aralıklarda ortaya çıkan hızlı göz hareketlerini (REM) keşfetmişlerdir. Uyuyan kişinin REM göstermediği durumlara REMdışı (NREM) uyku adı verilmektedir.

İnsan türü genetik olarak uyku ihtiyacıyla kodlanmıştır fakat her bireyin aldığı uyku süresi bilinçli hareketlerden büyük şekilde etkilenmektedir. İnsanlar, geç saatlere kadar uyanık kalmak, alarm kullanmak gibi yöntemlerle aktif olarak uyku sürelerini kontrol ederler. Yeterli süre NREM ve REM uykusunu tamamlamak ancak hafta boyunca yatma ve kalkma saatlerinizi standart hale getirmekle mümkündür, hafta sonları dahil.

Dünyaya ilk geldiğinizde günde yaklaşık 16 saat uyumaktaydınız, bu sürenin neredeyse yarısı REM uykusunda geçmekteydi. 50 yaşına geldiğinizde günde sadece 6 saat uyuyup bunun yalnızca yüzde 20’sini REM uykusunda geçiriyor olabilirsiniz. Genç yetişkinler genel olarak 7 ila 8 saat uyurlar ve bu sürenin yüzde 20’si REM uykusundan oluşur. Yaşla birlikte uyku düzenlerinde görülen değişiklikler yaşlandıkça uykunun öneminin azaldığını göstermez. Bir araştırma, sağlıklı yaşlı yetişkinlerin (60 ila 80 yaş arası) uyku davranışları ve yaşadıkları süreye bakarak arada bir bağlantı olup olmadığına baktılar. Araştırmacılar daha yüksek uyku verimliliğine sahip olan kişilerin -uykuda oldukları sürenin yatakta geçirdikleri süreye bölünmesiyle elde edilen bir ölçüt- daha uzun süre yaşadıklarını ortaya koydu. Peki neden insanlar uyuma ihtiyacı duyarlar?

İnsanlarda ve diğer hayvanlarda uykunun düzenli bir şekilde ilerlemesi bunun için evrimsel bir temel olduğunu ve uykunun biyolojik bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir. İnsanlar geceleri 7-8 saat uyuduklarında beden ve zihin fonksiyonları iyi olmaktadır. NREM uykusu beyni bu zarara müdahale etme ve beyin hücrelerini yenileme fırsatı verir. REM uykusunu tanımlayan beyin aktiviteleri görme sisteminin ve belki de diğer duyusal ve motor sistemlerin normal işlevlerinin gelişmesi için gereklidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilincin İşlevleri

Zihin, Bilinç ve Değişen Durumlar

MEDİTASYON VE ZİHİN KARIŞTIRICI İLAÇLAR (PSİKOAKTİF İLAÇLAR)