MEDİTASYON VE ZİHİN KARIŞTIRICI İLAÇLAR (PSİKOAKTİF İLAÇLAR)

MEDİTASYON

Pek çok din ve geleneksel Doğu psikolojileri bilinci dünyevi endişelerden uzaklaştırmak için çalışırlar. Zihinsel ve ruhsal benliğe içe odaklanarak ulaşmak amaçlarıdır. Meditasyon kişinin benliğine ait bilgisini ve sağlığını artırmak için derin bir huzur durumuna ulaşmak için bilinç durumunun değiştirilmesidir. Yoğunlaşmalı meditasyonda kişi nefesi üzerine odaklanabilir ve nefesini düzene sokabilir, çeşitli vücut pozisyonlarına girebilir (yoga pozisyonları), zihni bütün düşüncelerden arındırabilir. Bunun tersi olarak, farkındalık meditasyonunda kişi düşüncelerin ve anıların zihninden özgürce geçmelerine izin verir ve onlara tepki vermez.

Araştırmalar bazen meditasyonun stres dolu ortamlarda çalışması gereken kişilerin endişelerinden kurtulmaları için kullanımına odaklanmaktadır. Örneğin farkındalık meditasyonu farkındalığa dayalı stres azaltma yöntemlerine temel olduğu için düzenli uygulandığında endişe seviyesi mutlaka aşağı düşecektir.

Beyin görüntüleme teknikleri meditasyonun beyin aktivitesi şablonlarını nasıl etkilediklerini göstermeye başlamıştır. Yakın zamanda elde edilen kanıtlar, zaman içerisinde meditasyon yapılmasının beyin üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğini göstermektedir. Düzenli olarak meditasyon yapanlar bazı meditasyon çeşitlerinin bilincinizi artırabileceğini ve tanıdık şeyleri yeni bir gözle görmenizi sağlayarak aydınlanma sağlayabildiğini öne sürmüşlerdir.

Harvard Tıp Fakültesi, Massachusetts Institute of Technology, Yale Üniversitesi gibi kurumların klinik araştırma bulgularına göre her gün düzenli olarak yapılan meditasyonun başlıca faydaları;

1) Stresi Giderir

2) Uykusuzluğa Karşı Çok Etkilidir, Uyku kalitesi artar

3) Yüksek tansiyonu indirir ve kan basıncını azaltır

4) Kan Basıncını azaltır

5) Kalp çarpıntısını hafifletir

6) Kabızlığı önler, sindirim sistemini düzenler

7) Telomer’leri Uzatır ve Erken Yaşlanma sürecini engeller (DHEA hormonları)

8) Madde ve her türlü Bağımlılıktan Özgürleşmeyi Destekler

9) Sağlıklı ve İrade Kullanmadan Kilo Vermeyi Sağlar

10) Yorgunluğu giderir

11) Kaygı, endişe ve muhtelif korkuları azaltır

12) İlişkileri iyileştirir, geliştirir

13) İç huzuru kazandırır

14) Fiziksel ve Zihinsel Detoks Etkisi Yapar

15) Psikolojiyi Dengeler

16) Verimlilik ve Yaratıcılığı Arttırır

17) Odaklanma yeteneğini arttırır, konsantrasyonu güçlendirir

18) Bağışıklık Sistemini güçlendirir

19) Sezgileri Uyandırır

20) Daha az Yargılayıcı olmayı sağlar

Meditasyon Çeşitleri Nelerdir?

Dünyada yüzlerce farklı meditasyon tekniği bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak başlıca; Görsel Meditasyon (Drishti ve Sri Yantra Meditasyonları), Ses Meditasyonu (Rehberli, Tibet Kasesi ve Dalga Sesi Meditasyonu), Enerji Meditasyonu (Çakra ve Sutra Meditasyonu), Duyu Meditasyonu (Aroma, Tat Alma, Masaj, Yoga, Tantra Meditasyonları), Budist Meditasyonu (Metta, Samatha, Vipassana Bhavanas), Mantra Meditasyonu (Primordiyal Sesler Meditasyonu, Transandantal Meditasyon, Bija Sesleri, Sutra Meditasyonu), İlahilerle Meditasyon (Japa, Bhajan, Kirtan, Namavali) ve Beden-Zihin Meditasyonlarını verebiliriz.

Kaynakça: https://meditasyonvenefes.com/meditasyon.html

İnsanların bilinç durumlarını değiştirmek için en yaygın olarak kullandıkları yöntemlerden birine değineceğim;

Zihin Karıştırıcı İlaçlar

Çok eski çağlardan beri insanlar gerçeklik algılarını değiştirmek için ilaçlar almışlardır. Dünyanın her yerinde bireyler rahatlamak, stresle başa çıkmak, şu anki gerçekliklerin kötü yüzleriyle karşı karşıya gelmekten kaçınmak, sosyal durumlarda rahat hissetmek veya farklı bir bilinç durumu deneyimlemek için ilaçlar almaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde psikolojinin kurucusu olarak isimlendirdiğimiz William James, zihin karıştırıcı bir ilaçla yaptığı deneyleri rapor etti. Nefes yoluyla nitroksit alan James, “deneyimin en önemli noktası, yoğun metafizik aydınlanma hissinden doğan büyük heyecandır. James’in bilinç konusundaki araştırmaları bu şekilde kendi kendine yarattığı değişken durumlara doğru genişledi.

Pek çok uyuşturucu özelliği olan ilacın önemli medikal kullanım alanları bulunmaktadır. Yine de pek çok birey fiziksel veya psikolojik sağlığı geliştirmek için reçete olarak yazılmamış ilaçları kullanmaktadır.

Bağlılık ve Bağımlılık

Psikoaktif ilaçlar, zihinsel süreçleri ve davranışı bilinçli farkındalığı geçici olarak değiştirerek etkileyen kimyasal maddelerdir. Beyne girdikleri zaman, kendilerini sinaptik reseptörlere eklerler ve bazı reaksiyonları bloke eder veya uyarırlar. Bunu yaparak, beynin iletişim sistemini algı, bellek, ruh hali ve davranışı etkileyerek büyük şekilde değiştirirler. Fakat, bir ilacın sürekli kullanımı toleransa yol açar, aynı etkiye yol açmak için daha büyük dozlara ihtiyaç duyulur. Vücut maddeye alışır ve bağımlı hale gelir, nörotransmiterler ilacın sürekli kullanımı nedeniyle tüketilmiştir. Bağlılığın trajik sonucu, bağımlılıktır. Bağımlı kişi ilacın vücudunda varlığına ihtiyaç duyar ve bu olmadığı zamanlarda acı dolu yoksunluk semptomları (titreme, terleme, bulantı ve alkol yoksunluğu durumunda bazen ölüm) gösterir. Buna ek olarak, ilacın günlük olarak temin edilebilmesi, bazen artan dozlarda, bağımlıları hırsızlığa, saldırıya, fuhuşa veya uyuşturucu ticaretine itmektedir.

Psikoaktif İlaç Çeşitleri

Halüsinojenler Bilinçteki en büyük değişmeler halüsinojenler veya psikodelikler olarak bilinen ilaçlar tarafından üretilir. Bu uyuşturucu ilaçlar hem dış dünyaya ait algıları hem de iç farkındalığı değiştirirler. İsminden de anlaşıldığı gibi, bunlar sıklıkla halüsinasyonlar yaratırlar. LSD ve PCP laboratuvarlarda sentetik olarak üretilen iki yaygın halüsinasyon çeşididir. Esrar, psikoaktif etkileri olan bir bitkidir. Aktif maddesi THC’dir, hem haşhaşta (bitkinin katılaşmış reçinesi) hem de marihuanada (bitkinin kurumuş yaprakları ve çiçekleri) bulunur. THC’yi nefesle içe çekmek sonucunda edinilen deneyim THC’nin dozuna bağlıdır. Küçük dozlarda orta çaplı zevk veren etkiler yaratır, yüksek dozlarında ise uzun süreli halüsinojenik tepkiler görülür. Düzenli kullananlar aşırı duygular, iyi olma hissi, zaman ve uzayda bozulmalar ve bazen vücut dışı deneyimler rapor etmişlerdir. Fakat, bağlama göre bu etkiler olumsuz olabilir, korku, kaygı ve kafa karışıklığı gibi.

Afyonların morfin ve eroin gibi türleri vardır. Afyonlar marihuana etkilerini beyinde doğal olarak oluşan maddelere benzer kimyasal yapılara sahip oldukları için gösterebilmektedirler. Eroinin damar içerisine enjeksiyonunun ilk etkisi büyük bir zevktir. Aşırı duygu yükü, bütün endişeleri ve vücutsal ihtiyaçların farkındalığını bastırır. Fakat eroin kullanımı sıklıkla bağımlılığa yol açar. Afyon sayesinde beyin hassas dengesini kaybeder. Afyonları bırakmaya çalışan insanlar genellikle sert fiziksel semptomlar (kusma, acı ve uykusuzluk gibi) ve ilaç için şiddetli bir istek yaşarlar. Yoksunluk için medikal yardım alan kişiler genelde afyonun beyinde zevk yaratma özelliğini engelleyen tedaviler görürler.

Depresanlar; barbitüratlar, benzodiazepinler ve alkolden oluşurlar. Bu maddeler vücudun zihinsel ve fiziksel aktivitelerini merkez sinir sisteminden sinir iletimlerini azaltarak veya engelleyerek yavaşlatırlar.  Son yıllarda iki depresanlar cinsel saldırılar için kullanılmalarıyla ün saldılar. Bu “randevu-tecavüz ilaçları” renksiz sıvılar olarak üretilebildiklerinden alkole ve diğer içeceklere saptanmadan katılabilmektedirler. Bu şekilde kurbanlar bilmeden uyuşturulmuş bir şekilde, tecavüz saldırıları karşısında bulabilirler. Ek olarak, hafıza kaybına da yol açmaktadır, bu nedenle kurbanlar ilacın etkisi altındayken olanları hatırlamayabilirler. Alkol ilk insanlar tarafından kullanılan ilk psikoaktif maddelerden biridir. Etkisi altındaki insanlar aptalca, gürültülü, arkadaş canlısı ve konuşkan davranabilirler, bazıları ise şiddete başvurabilir, diğerleri ise sessiz ve depresif bir hale gelebilirler. Alkol vücutta dopamin salınmasına neden olmaktadır, bu zevk duygularının büyümesine neden olur. Aşırı alkol tüketimi ABD’de büyük bir sorundur. İçme miktarı ve sıklığı iş performansına engel olmaya, sosyal ve aile ilişkilerine zarar vermeye ve ciddi sağlık sorunlarına yol açmaya başladığında alkolizm tanısı uygun olacaktır. Alkolle ilgili araba kazaları 15-25 yaşındaki kişiler için bir numaralı ölüm nedenidir.

Uyaranlar; amfetaminler, metamfetaminler ve kokain gibi, kullanıcıyı uyarılmış ve artırılmış duygu yoğunlukları içerisinde tutarlar. Uyaranlar beyindeki norepinefrin, serotonin ve dopamin gibi nörotransmiter seviyelerini artırarak etki ederler. Son yıllarda araştırmalar metamfetaminin kötüye kullanılması üzerine yoğunlaşmıştır. Metamfetamin alan kişiler aşırı yoğun duygular, azalan kaygı ve şiddetli cinsel arzular deneyimleyebilir. Fakat metamfetamin kullanımı oldukça hızlı şekilde olumsuz sonuçlara yol açar. Sürekli kullanımın sadece günler veya haftalar sürmesiyle bile insanlar korkutucu halüsinasyonlar görmeye ve insanların onlara zarar vermeye çalıştıklarını düşünmeye başlayabilirler. Bu inanışlar paranoid sanrılar olarak adlandırılmaktadır. Metamfetamin son derece bağımlılık yapıcıdır. MDMA, daha yaygın olarak bilinen adıyla ekstazi, bir uyarandır fakat halüsinojen benzeri zaman ve algı bozulmalarına yol açar. Uyaran özellikleri kullanıcılarına sınırsız enerji duygusu verir, halüsinojenik özellikleri ise sesleri, renkleri ve duyguları daha yoğun hale getirir. Ekstazi bu etkileri dopamin, serotonin ve norepinefrin gibi nörotransmiterlerin işlevlerini değiştirerek yaratır. Araştırmacılar özellikle ekstazinin bir parti uyuşturucusu olma durumu konusunda hassastırlar. Çünkü ekstazi kullanıcılarının bu uyuşturucuyu alkol tüketimiyle beraber aldıkları bilinmektedir. Uyaranlar, kullanıcıların istediği üç ana etkiye sahiptir; Artan özgüven, daha fazla enerji ve aşırı tetikte olma ve aşırı duygu durumlarına yaklaşan ruh hali değişimleri.

Psikoaktif ilaçlar olarak sıklıkla görmezden gelebileceğiniz iki uyaran ise kafein ve nikotindir. Deneyimlerinizden de biliyor olabileceğiniz gibi, iki fincan kahve veya çay kalp, kan ve dolaşım sistemleri üzerinde büyük bir etki yaratacak ve uyumanızı zorlaştıracak kadar kafein içermektedir. Nikotin tütünde bulunan bir kimyasal maddedir ve bağımlılık yapar. Nikotinde ise bulunan kimyasal maddeler bir şeyi doğru yaptığınıza kendinizi iyi hissetmenizi sağlar.


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilincin İşlevleri

Zihin, Bilinç ve Değişen Durumlar