UYKU BOZUKLUKLARI
UYKU BOZUKLUKLARI
Her zaman için gece iyi uyuyabileceğinizi garanti edebilmek çok
güzel olurdu. Ne yazık ki insanlar kişisel hayatlarına ve kariyerlerine büyük
bir yük olan uyku bozukluklarından mustariptirler. Uyku bozukluklarının
şiddetlerinin de birbirinden farklı olduğunu unutmayınız.
Insomnia (Uykusuzluk): İnsanlar uyku süreleri veya
uyku kalitelerinden memnun değillerse, insomniadan (uykusuzluk) mustaripler
demektir. Uykusuzluk, yeterli uyku alamamaya yol açan kronik bir bozukluktur.
Özellikleri arasında çabuk uykuya dalamama, uyurken sık sık uyanma veya sabah
erken uyanma sayılabilir. Uykusuzluk birçok farklı fizyolojik, çevresel ve
biyolojik faktörden kaynaklanan karmaşık bir bozukluktur. Araştırma, uyku
eksikliğinden şikayetçi olan hastaların çoğunun aslında tamamen fizyolojik
olarak normal uyku düzenleri olduğunu göstermiştir, buna öznel uykusuzluk adı
verilmektedir. Uykusuzluk çeken veya çektiğini düşünen kişiler istenmeyen
düşünce ve duyguları bilinçlerinden uyurken bile atmakta güçlük çekiyor
olabilirler.
Narkolepsi: Gündüz birdenbire ve karşı konulamaz bir
şekilde uykuya dalma semptomuyla görülür. Bazen katapleksi ile görülür,
katapleksi duygusal bir heyecanlanma sonucunda (gülme, öfke, korku, şaşırma
veya açlık) kasların zayıflık göstermesi veya kas kontrolünün yitirilmesi ile kişinin
aniden yere düşmesidir. Uykuya daldıklarında narkoleptik kişiler REM uykusuna
neredeyse hemen girerler. REM uykusuna girişteki bu hız onların canlı rüya
benzeri imajlar görmelerine ve bunun farkında olmalarına neden olmaktadır. Narkolepsi
aile içerisinde görüldüğü için bilim adamları hastalığın genetik bir temeli
olduğuna inanmaktadır. Narkolepsinin hastalar üzerinde bazen olumsuz sosyal ve
fizyolojik etkileri olabilmektedir, çünkü ani uyku ataklarının utancından kaçınmak
istemektedirler.
Uyku Apnesi: Uyku apnesi üst solunum yollarında
görülen bir bozukluktur. Bu bozuklukta kişi uyurken nefes almayı bırakmaktadır.
Bu gerçekleştiğinde, kandaki oksijen seviyeleri düşmeye başlar ve acil durum
hormonları salgılanmaya başlar, uyuyan kişi uyanır ve yeniden nefes almaya
başlar. Bazen apne atakları uyuyan kişiyi korkutur ve prematüre bebeklerde
sıklıkla görülmektedir, bu bebeklerin yeniden nefes almaya başlamaları için
fiziksel uyarıcılara ihtiyacı vardır. Az gelişmiş solunum yolları nedeniyle bu bebekler
sorun devam ettiği sürece yoğun bakım küvezlerinde monitörlere bağlı kalmak
zorundadır.
Uyurgezerlik (Somnambulizm): Uyurgezerlik sorunu olan
bireyler uykudayken yataklarından kalkıp gezerler. Uyurgezerlik çocuklar
arasında yetişkinlere göre daha yaygındır. Uyurgezerlik NREM uykusu ile ilgilidir.
İnanışın aksine, uyurgezerleri uyandırmak tehlikeli değildir, sadece aniden
uyandırıldıktan dolayı şaşkınlık geçireceklerdir. Yine de uyurgezerlik kendi
başına tehlikeli olabilir çünkü bireyler bilinçli bir farkındalıkları olmadan
çevrelerinde hareket etmektedirler.
Kabuslar ve Uykuda Korkma: Bir rüya sizin çaresiz
veya kontrol dışı hissetmenize ve korkmanıza neden oluyorsa kâbus görüyorsunuz
demektir. Pek çok kişi için kâbus görmek nadirdir. Fakat bazı insanlar kâbusları daha sık
görürler, hatta neredeyse her gece. Kabusların en sık görüldüğü zamanlar ise 3
ila 6 yaşlarıdır. Aynı zamanda tecavüz, savaş gibi travmatik olaylar geçirmiş
kişilerin travmalarının belli yönlerini yeniden yaşamalarına neden olacak
tekrarlayan kabuslar gördüğü bilinmektedir.
Uykuda korkma ise kabusların bir alt başlığıdır, uyuyan
kişilerin aniden aşırı bir uyarılma halinde bazen panik dolu bir çığlıkla
uyandıkları bir durumdur. Bu ataklar genellikle NREM uykusunda, gece uykusunun
üçte birlik ilk kısmında gerçekleşmektedir. Uykuda korkma en çok çocuklukta
görülür, en sık olarak da 5 ila 7 yaşları arasında 4-12 yaşları arasında da
çocukların yaklaşık olarak yüzde 3’ü uykuda korkma durumunu yaşamaktadır.
Çok aydınlatıcı bir yazu olmuş
YanıtlaSil